Kendini bir tarzla sınırlamaktan hoşlanmayan güzel ressam sembolizm ve sürrealizm akımlarına daha yakın. İlhamını deniz canlıları, kadın, doğa, müzik, rüyalar ve kaos konularından alıyor.

1946 doğumlu ressam resmettiği soyut eserlerle tanınıyor. Ressamın resimleri; kümelenmiş denizanalarını, denizyıldızlarını, yosunları ve mercan adalarını anımsatan yarı saydam figürlerle dolu.

4 yaşından beri hem sağ hem de sol eliyle resim yapabilen güzel ressam, resimlerinde kadın ve kedi figürlerini sıkça kullanıyor ve aynı zamanda geleneksel Türk çini sanatını çağdaş resme uyarlıyor.

Nihâl Martlı’nın resimlerinde dünyanın bir parçası olan kadın var. Sanatçı çoğunlukla kadın, figürlerin temsiline odaklanmış görünse de, bir araya getirdiği rollerle sanatı, kadının statüsünü, aynı zamanda hayatın anlamını sorguluyor.

Uykan, modern-çağdaş sanat konusundaki eserleri ile kendisinden söz ettiriyor.  İngiltere’de resimlerini sergileyen genç ressamın resimleri nü sanatını da içeriyor. Ressamın resimleri İngiltere’de güzel geri dönüşler alsa da Türkiye’den eleştiriler aldığını söylüyor.

Resim, heykel, yerleştirme sanatı ve video sanatı dallarında eser veren sanatçı, çalışmalarında çizgi ve deseni merkeze alır. Yerleştirmeleri ve performanslarında da özelde kadın kimliğini, genel olarak da kimlik sorununu politik, kültürel ve tarihsel çerçevede ele alır.

Almanya’da yaşayan Türk asılı ressam Sultan Adler’in çalışmaları yurt içi ve yurt dışında sergilenmiştir. Berlin ve İstanbul’da yaşayan ve çalışan Adler, özellikle Anadolu coğrafyasına dair endemik bir bitki türü olan ters laleyi resimlerinde kullanmasıyla tanınmaktadır.

New York’ta yaşayan ressam ve heykeltıraş Gülsüm Keskinoğlu, dikiş iğnesi ve noktalama kullanarak yaptığı, kadının iç dünyasını yansıttığı eserlerle biliniyor. Çağdaş feminist sanatçı çalışmalarında kadınların günlük olarak karşılaştıkları sosyolojik, politik ve konvansiyonel baskılarla ilgili konuları ele alıyor.

Farklı eğitim programlarında moda tasarımı, sinema ve fotoğraf dersleri de alan sanatçı, bezemeci bir anlayışla tuval üzerinde çalışıyor ve batı sanatının figüratif yaklaşımını, kutsal geometrik öğelerle bir araya getiriyor. Farklı kültürlerden beslenen sanatçı, eserlerinde karşıtlıklardan yararlanıyor. Gerçek ve kurgu, katı ve boşluk, antik ve modern üzerinden ‘arada-mekan” olgusunu inceliyor.

Sanatçı resimlerinde güzelliğin dinamizmini, ölümün kararlılığını, düşüncenin sonsuzluğunu ve gerçekliğin acımasızlığını sanatın somutluğu ile buluşturmayı başaran eserler üretiyor.

İstanbul’da doğan ve New York ‘a taşınan sanatçı şimdi İstanbul ve Brooklyn arasında yaşıyor ve çalışıyor. Eserlerini varoluşun doğası üzerine fikirlerden ve duygu durumlarından esinlenerek üretiyor.

1989’dan günümüze kadar çeşitli sergiler açan ressam, tuval üzerinde yaptığı insan figürünü andıran ağaç formlu  akrilik resimlerle dikkat çekiyor. Sanatçı her biri bir insana benzeyen hayvan portreleri, kâğıt işler, akrilik ve suluboya çalışmaları yapıyor.

1995 doğumlu Avukat Ayşe Hilal Bilal, Balıkesir Barosu tarihinde bir ilk! Baroya kayıtlı genç avukat ve ressam, baro tarihinde sergi açan ilk ressam oldu.

Kapadokya’ya özgü sembollerle eserler üreten ressam Hatice Abalı, bölgeye olan sevgisini taşlara resmetmesiyle biliniyor. Sanatçı çalışmalarını hikayesi olan taşlara resmederek bölgeye özgü eserlere imza atıyor.

Yapıtlarında video, performans, fotoğraf, pleksi, kâğıt ve tuval gibi farklı araçlar kullanan sanatçı, gündelik hayatın basitliğini ve giderek yüzeyselleşen insanı betimlerken, ‘değerlilik’ kavramını sorgulayan eserler yapıyor.